YAZILAR

ÇAĞDAŞ İRAN EDEBİYATI – Celâl İNAL

Bu coğrafya üstünde yaşayan ve İslamiyet’i kabul eden uluslar kendi edebiyat evreleri bölümlere ayırırlar. En katı ayrım ise şöyle başlar: 1.İslamiyetten önceki edebiyat 2.İslamiyetin kabulünden sonraki edebiyat. Genelde bu değerlendirmenin sonucu İslamiyet’ten önceki edebiyatın varlığı pek tanımlanmaz. Gücü ve varlığı da belirgin olarak bilinmez. Adeta yok sayılır, yok edilmiştir. İşte …

AYRINTILAR...

Henüz Yolcuyum – Sohrab SEPEHRİ – Çev. Damla ANAR

Kendi Kaleminden Sohrâb’ın Yaşam Öyküsü Kaşanlı’yım. Ama Kum’da doğmuşum. Kimliğime doğru yazılmamış. Annemin dediğine göre mehr ayının on dördünde[1] dünyaya gelmişim. Saat tam on ikide. Annem ezan sesini duymuş. Kum’da fazla kalmamışız. Golpâyegan ve Hansar’a  gitmişiz. Sonra da baba toprağına. Renkli bir çocukluğum oldu. Çocukluk yıllarım, korku ve hayranlıkla kuşatılmıştı. …

AYRINTILAR...

SALGINA AĞIT – Kenan YAŞAR

Yoktu salgın başladığında senden tek bir iz. Ve bana salgını anlat deseler, direkt senden başlardım… …Çoktan modasının geçtiği demlerdi, bulaştırmanın. Sebep ve sonucun kendisi olmaktı mesele. Mesele falan yoktu. Ölüyorduk, sapır sapır dökülüyorduk hepimiz de. Son anlarını yaşayan ve sırf bu yüzden her bir haltı isteyebileceğini sanan şımarık veletler gibiydik. …

AYRINTILAR...

SANATIN GEREKLİLİĞİ – MedaKitap

Ernst Fischer, “Sanatın Gerekliliği” adlı yapıtında, insanın varoluş sürecinde sanatsal yaratının işlevlerini ve önemini “gereklilik” vurgusu üzerinden değerlendirir. Sanat, insanlığın varlık hallerine içkin estetik göstergeler bütünü olarak tarihin her döneminde özgün ve özgül bir ifade alanı olmuştur. Toplumsal yapının ve kültürel üretimin iç içe geçtiği, ontolojinin varlık katmanlarının ilişkiselliği dikkate …

AYRINTILAR...

RED ÜZERİNE – Ahmet GÜNBAŞ

‘Reddetmek’, var olan bir düşünceyi, sistemi, baskıyı, olumsuzluğu çığlık çığlığa olumsuzlamak anlamına gelir ki, reddetmeyen bireyin insanlığından kuşkuya düşebiliriz. Bu konuda şair en önde gider. Şiirin şanındandır bu. Hiç mi hiç dayanamaz kokuşmuşluğa, çürümüşlüğe!.. Anında basar çığlığı!..  Ancak sağlıklı bir reddediş, sağlıklı bir kavramayla algıyı da beraberinde getirir.  Yani her …

AYRINTILAR...

AĞRIMA KET VURAN VURANA – Kenan YAŞAR

İki ağrı kesici masanın üzerinde duruyordu. Fıkra malzemesi olarak çıktıkları yolda bir köşeye fırlatılmış, külliyen yalnız bırakılmışlardı. Steril olmaktan giderek uzaklaşmaları da, sallapati varlıklarını daha da değersizleştiriyordu. İki ağrı kesici hâlâ ve inatla masanın üzerinde duruyorlardı. Gırtlağa ve mideye değil, çöpe gideceklerini bile bile öylece duruyorlardı. Önce kutularından, sonra da …

AYRINTILAR...

İKİ KİTAP BİR AYNA – Ali Hikmet Eren

Bir okuma tekniği ya da zaman darlığı mı demeli, aynı anda iki, bazen üç kitap taşıyorum çantamda. Her gün, her birinden parça parça okuyup, kitabın bölümleri de birbirine girmeye başladığında farklı bir gerçeklik, böyle bir algı da çıkıveriyor ortaya, doğal olarak. Altay Öktem’in Thomas Düşerken ve İlker Ülgen’in Aynadaki Yatak …

AYRINTILAR...

DENİZE DOĞRU – ALFONSİNA STORNİ – Ahmet GÜNBAŞ

Alfonsina Storni’den seçme şiirler, Tozan Alkan çevirisiyle “Türkçede ilk kez” açıklamasıyla yayımlandı. Stroni, 1982de, İsviçre’nin Capriasca kasabasında, İtalyan bir anneyle İsviçreli babadan dünyaya gelmiş. Aile, çocukları dört yaşındayken, bira üreticiliği yapmak için Arjantin’e göçmüş. Kısa sürede babanın işleri ters gitmiş, On iki yaşında yaşam savaşımına katılmak zorunda atılmış Stroni. Genç …

AYRINTILAR...

SAMİ BAYDAR: VİŞNE ÇÜRÜĞÜ ve ATLAR – Özer AYKUT

yazdıklarının kenarına düştüğüm notların sessizliği; tevafukun kendisi. yine, gittiğinden sonraki sessizlik gibi -dünyada yalnızca senin sessizliğin birleştiriyor bizi- sakin bir kitapçıda, kelepir bölümünde, buluyorum seni. dünya bana aynısını anlatacak, korsan kitapçılık. atları sevdiğimi nereden bildin, vişne çürüğünü kim getirdi gölgeme? sonra sık sık, sevdiklerime aynı yerden aldım kitabını. sanırım en çok …

AYRINTILAR...

RESİMLERİMİN ANLAMI – Kerem ŞAHİNBOY

Bir ressam hiçbir zaman anlaşılmak arzusuyla resim yapmamalı. Anlaşılmak gibi bir kaygıyı yersiz buluyorum. Anlaşılmak isteseydim, fikirlerimi net cümlelerle yazıya döker ve yayınlardım. Resmimde ifade ettiklerim benim için özel düşünceler ve beklenenin aksine, anlaşılmamalarını istiyorum. Keza o duygular birtakım yaşanmışlıklar ve düşünceleri kodlayarak imgelendirdiğim korsan haritaları gibi benim için. Sadece …

AYRINTILAR...