ANA SAYFA

SÖZCÜKLER VE ANLATTIKLARI – Gökhan TOK

Konuşurken, yazarken, iletişim kurarken, derdimizi ifade edeceğimiz her alanda işimiz sözcüklerle. Sözcüklerle her şeyi anlatırız. Bunun yanında sözcükler de bize pek çok şey anlatır. Etimoloji ya da bir deyişle sözcüklerin köken bilimi, onların dilimize nasıl girdiğini, hangi aşamalardan geçerek bugün kullandığımız şekillerine ulaştığını yani kısaca kökenlerini bize anlatıyor. Bir sözcüğün …

AYRINTILAR...

DİP BİLGİSİ II – Tarhan GÜRHAN

Eğer insanoğlu evrimini tamamladıysa hepimizin vay haline! Çünkü cehalet bizi bir arada yaşayamaz hale getirdi. Öfke doğurdu. Hep dipten beslendi. Umutsuzluk doğurdu. Dibi çamurlu, üstü gökdelenli bir memleket olduk. Kimse de cehaletine sahip çıkmadı. O zaman bu kadar cahil nereden çıktı!? Televizyondan! Kolayına kaçmak için değil, inandığım için televizyon diyorum. …

AYRINTILAR...

BİR YÜKSEL ARSLAN METAFORU: ARTURE’LER – Serdar AYDIN

“Tütün” ile “Ateş” arasındaki edimsel ilişki, varlıksal ve karmaşık bir olgudur. Ateş, tütünü yakar. Yanma anında beş duyuyla ilişkilenen ve algı içeriğini oluşturan bir metamorfoz yaşanır. Ateşin yakması ve tütünün yanması, kaçınılmazdır ve doğaları gereğidir. Bu kaçınılamaz ve metaforik ilişki, farklı örneklerle çoğaltılabilir: Aşık ile Maşuk, Yol ile Yolcu, Ölüm …

AYRINTILAR...

ÇIĞLIK, ELBETTE! – Ali Hikmet EREN

  Şiir söz konusu olduğunda, iktidar alanını şu ya da bu şekilde dayatan, elindeki imkânları sonuna kadar kullanarak egosunu test eden şairler hep olmuştur, oluyor. Ego’yu, yaratı’nın bir gereği olarak görmek doğalsa da, şairin iktidar olma, hep ‘orada’ kalma, şiiri bir ‘benzemeyenine’ bırakamama hastalığını bir türlü anlayabilmiş değilim; hala değilim! …

AYRINTILAR...

BU ŞEHİRDE YAŞAMAK AYRICALIK OLMALI – Esme ARAS

“Ve birden kafana dank eder: Buraya ait değilsin sen! Bu kentte bir hiçsin, bir fazlalık, yabancı bir unsur. İçine anlatılmaz bir yılgınlık çöker. Birazdan hava kararacak ve yine o soğuk pansiyon odasına döneceksin. Türkiye düşünülmeyecek kadar uzak.” Ankaralı yazar Sedat Erden, iki öykü kitabından sonra Mayıs 2011’de Artshop Yayıncılıktan çıkan …

AYRINTILAR...

DİP BİLGİSİ 1 – Tarhan GÜRHAN

  Bir toplum dibini nasıl görür? “Dip bilgisi” nasıl edinilir? Zor ve zamansız sorular. Alkoliklerine bakarak elbette. Madde bağımlılarına bakarak, sokakta yaşayan evsizlere bakarak, cezaevlerine bakarak, huzurevlerine bakarak, çocuk esirgeme evlerine bakarak, hastanelerine bakarak vs. “Dip”, “dibi bulmak”, “dibe vurmak”gibi kavramlarla ilgilenmek, çamuru göze almak demektir. Buna da kimse yanaşmadığından …

AYRINTILAR...

ŞİİRİN AKŞAMÜSTÜNDE UZUN SAÇLI BİR ULAK – Serdar AYDIN

“Çünkü dünyayı idrak ediyorduk ama ne dünya ne idrak bizi öldürebiliyordu. Demek biz bunlardan biraz daha fazla bir şeydik.” (1)               Şairin “yazdığı” ile “yaşadığı” arasındaki ilişki, kuramsal olarak Dünya ile Ben arasında vukuu bulan her şeyi “içerir.” Bu içerim, ontolojik bakış açısıyla, real ve irrealvarlık tabakaları arasındaki etkileşimli …

AYRINTILAR...

HAYATİ BAKİ’NİN KEDİSİ – Ali Hikmet EREN

Geçen hafta İzmir’deydik. Aynı gün içinde, önce Karşıyaka’da, sonra da Alsancak’ta dostlarla buluştuk. Her iki buluşma noktasına da gelemeyenlerle ayrıca buluştuk. MedaKitap’ın klasik buluşmalarından birini daha gerçekleştirdik. İyi de oldu, özlemişiz İzmir’i. Bir o yana, bir bu yana, hazır gelmişken, koşuşturup durduk. Günlerdir sıcacık bir baharla İzmirli’leri ağırlayan Can Yücel …

AYRINTILAR...

ÖYKÜ VE SİNEMA – Murat DARILMAZ

  Edebiyat dünyasında kimilerinin aksine iddialı olmaktan oldum olası kaçınmışımdır. Yapım gereği sanırım. Bu hafta metin ve görüntü üzerine kafa yormak için yola çıkmış, bunu sosyal medya kullanımı ile ilintilendirmeyi düşünmüştüm. Baktım sert bir yere doğru gidiyor kalem, neyse dedim, vazgeçtim. Bugün biraz sakin kalmak istesem de bu sefer ruh …

AYRINTILAR...

BETON KORKULUK – Tarhan GÜRHAN

“İnsanın aklı kendine düşman olur mu? Benimki öyle” Yol/ Yılmaz Güney   İnsan kendiyle arasına bir korkuluk çekmeli bana kalırsa. Öteki türlü kendinden kurtulamaz. Duygusal karmaşaları onu öleme kadar sürükler. Yani ölmese bile sürükler. Sürüklenmek, dozuna göre insanı kızdırır, saldırganlaştırır, acı verir hatta delirtebilir. O zaman başa dönelim, insan kendiyle …

AYRINTILAR...