ANA SAYFA

SÖZCÜKLER VE ANLATTIKLARI III – Gökhan TOK

  Kervan Geçmişte kara yoluyla yapılan ticaret, kervanlarla yapılırdı. At, eşek ya da deve katarlarının kullanıldığı kervanlar hem şehirleri birbirine bağlayan, birbirleriyle ilişki içinde kalmalarını sağlayan bir görev üstlenmişlerdi, hem de tüccarların güvenli bir biçimde yolculuk etmelerini sağlarlardı. Tüccarlar tek başlarına yolculuk ettiklerinde yol üstünde karşılaşabilecekleri tehlikelerden korunmak için toplu …

AYRINTILAR...

SÖZCÜKLER VE ANLATTIKLARI II – Gökhan TOK

Sözcüklerin kökenine yaptığımız yolculuğumuz devam ediyor… Portakal: Kış meyveleri arasında en sevilenlerinden biri portakal. C vitamini açısından zengin olan bu meyve, narenciye dediğimiz bitkilerden biri. Narenciye sözcüğünün kökeni Hintçede portakal anlamına gelen “Naranj” Hintlilerle alışveriş yapan Arapların diline Naranc olan geçen bu sözcük, “iyye” ekiyle çoğul hale bürünmüş. Ortaçağ’da Araplarla …

AYRINTILAR...

SANATLA GENÇLEŞMEK – Esme ARAS

“Verilenle yetinmek yaşamımın temel ilkesi olmaya ta o zamanlar mı başladı, bilemem? Her şey için, en çok da sevgide, hep sevgide. ‘İstemek’ geri çevrilmek ve onuru kırılmak demek. Bundan çok korkuyorum. Birinin sevgisini, hep kendimden bir şeyler vererek hak ederim sanıyorum. Durmadan veriyorum, veriyorum.” Resimde ve edebiyatta durmaksızın üretmeye sevdalı, …

AYRINTILAR...

PERDESİZ SORULAR – Tarhan GÜRHAN

 “Öyle zamanlar olur ki soruların başına gelebilecek en kötü şey yanıttır.” Romain Gary/ Kral Salomon’un Bunalımı   Perdesiz soruları tıpkı perdesiz gitar gibi notaları arayarak çıkarıyorsun. Soru sorma işi de öyle geliyor bana. Hep aranıp duracaksın. Buldukların sana yetmeyecek. Dahasını isteyeceksin. İnsanlar kendi kendilerine akıllarında kurdukları hapishanelerde yaşarlar. Nedense? Daha …

AYRINTILAR...

BANA ŞAİR OLDUĞUNU SÖYLE YA DA SONSUZA KADAR SUS – Serdar AYDIN

Jim Jarmusch’un son filminin adı “Paterson.” Bu ad, aynı zamanda bir yer adı. New Jersey eyaletine bağlı Paterson şehri, Amerikan şiir dünyasının önemli şairlerinden iki tanesinin yaşam alanı. William Carlos Williams ve Allen Gingsberg, hayatlarının kimi bölümlerinde bu kasabada yaşamışlar. Filmin başkahramanının adı da Paterson. Kahramanımızın görünen işi otobüs şoförlüğü. …

AYRINTILAR...

ÖYKÜ KARAKTERİN İZİNDEN YÜRÜR – Murat DARILMAZ

Öyküde karakter öğesini yazardan ayrı, bağımsız olarak düşünmekte fayda var. Yazarın düşüncesi, ideolojisi, değer yargıları, nesnel özellikleri karakterle ilgili olmamalıdır. Onun üzüntüsü sevinci, karakterin üzüntüsü sevinci olamaz. Karakter metnin içindeki gerçekliğe, metnin yapısına ve kurgusuna uygun hareket eder. Uygun hareket ettirilmediğinde yazarın kuklasına dönüşür. Kendi yapaylaştığı gibi öyküye de yapay …

AYRINTILAR...

SÖZCÜKLER VE ANLATTIKLARI – Gökhan TOK

Konuşurken, yazarken, iletişim kurarken, derdimizi ifade edeceğimiz her alanda işimiz sözcüklerle. Sözcüklerle her şeyi anlatırız. Bunun yanında sözcükler de bize pek çok şey anlatır. Etimoloji ya da bir deyişle sözcüklerin köken bilimi, onların dilimize nasıl girdiğini, hangi aşamalardan geçerek bugün kullandığımız şekillerine ulaştığını yani kısaca kökenlerini bize anlatıyor. Bir sözcüğün …

AYRINTILAR...

DİP BİLGİSİ II – Tarhan GÜRHAN

Eğer insanoğlu evrimini tamamladıysa hepimizin vay haline! Çünkü cehalet bizi bir arada yaşayamaz hale getirdi. Öfke doğurdu. Hep dipten beslendi. Umutsuzluk doğurdu. Dibi çamurlu, üstü gökdelenli bir memleket olduk. Kimse de cehaletine sahip çıkmadı. O zaman bu kadar cahil nereden çıktı!? Televizyondan! Kolayına kaçmak için değil, inandığım için televizyon diyorum. …

AYRINTILAR...

BİR YÜKSEL ARSLAN METAFORU: ARTURE’LER – Serdar AYDIN

“Tütün” ile “Ateş” arasındaki edimsel ilişki, varlıksal ve karmaşık bir olgudur. Ateş, tütünü yakar. Yanma anında beş duyuyla ilişkilenen ve algı içeriğini oluşturan bir metamorfoz yaşanır. Ateşin yakması ve tütünün yanması, kaçınılmazdır ve doğaları gereğidir. Bu kaçınılamaz ve metaforik ilişki, farklı örneklerle çoğaltılabilir: Aşık ile Maşuk, Yol ile Yolcu, Ölüm …

AYRINTILAR...

ÇIĞLIK, ELBETTE! – Ali Hikmet EREN

  Şiir söz konusu olduğunda, iktidar alanını şu ya da bu şekilde dayatan, elindeki imkânları sonuna kadar kullanarak egosunu test eden şairler hep olmuştur, oluyor. Ego’yu, yaratı’nın bir gereği olarak görmek doğalsa da, şairin iktidar olma, hep ‘orada’ kalma, şiiri bir ‘benzemeyenine’ bırakamama hastalığını bir türlü anlayabilmiş değilim; hala değilim! …

AYRINTILAR...