EDEBİYAT - HABER

ŞİİR NE KADAR UZAKTA? – ALİ HİKMET EREN

(eternity and a day…)   kimi zaman yarım kalmış bir şiirin sonrasını yazamazsınız. hatta yazdığınız bir dizede, kullandığınız ama içinize sinmeyen, onun yerine o dizenin tam da aynadaki görüntüsü olacak o tılsımlı sözcüğü aramakla geçer bütün günleriniz. sonuçta zaman; bir çocuktur. dilinde denizin tuz tadı, sahilde iskambil oynayarak geçiriyordur günlerini. …

AYRINTILAR...

VEDAT TÜRKALİ’Yİ KAYBETTİK…

Vedat Türkali’den sabah saatlerinde acı haber geldi… Türk edebiyatının usta isimlerinden Vedat Türkali, 97 yaşında hayata gözlerini yumdu Kızı Deniz Türkali, Twitter hesabından ”Babamı Vedat Türkali’yi kaybettik” açıklamasıyla acı haberi duyurdu. 97 yaşındaki Türkali, rahatsızlığı nedeniyle 27 Ağustos cumartesi günü Yalova Devlet Hastanesine kaldırılmıştı.     Vedat Türkali (d. 13 Mayıs 1919, Samsun-ö.29 Ağustos …

AYRINTILAR...

ÇIĞLIK: İFADENİN KAOSU VE ANLAM – Serdar AYDIN

“Dünyanın benim dünyam olduğu, kendini şurada gösterir ki, dilin(yalnızca benim anladığım dilin) sınırları, benim dünyamın sınırlarını imler.” (1) “Çığlık aramaktır olmayanı.”(2)               Sanatın, en genel anlamıyla bir temsiliyet pratiği olduğu söylenebilir. Temsiliyet, temsil eden ile temsil edilen arasındaki ilişkide ıralanır ve objede cisimleşerek somut ifadeye dönüşür. Bir başka şekilde …

AYRINTILAR...

ALFONSİNA STORNİ (1892-1938)

29 Mayıs 1892 yılında, İsviçre’nin İtalya bölgesinde, İtalyan ve İsviçreli bir anne babadan doğdu. Aile 1896 yılında Arjantin’e taşınıp bira üreticiliğine başladı. 1900 yılında işlerin kötü gitmesi nedeniyle baba bunalıma girdi ve kendini alkole verdi. Storni 12 yaşında çalışma hayatına atılmak zorunda kaldı. Bir fabrikaya girerek evine ekmek getirmeye başladı. …

AYRINTILAR...

ŞARAPÇI KAMİL VE ŞERİF – Aytekin KARAÇOBAN

70’li yıllarda Gazi Mahallesi’nde iki delimiz vardı. Biri Şarapçı Kamil’di. Ne olmuştu, nasıl olmuştu da bu adam bu duruma gelmişti, kimse bilmezdi. Yaz kış gün boyunca mahallenin sokaklarında dolaşır, yerde bulduğu bütün kağıt parçalarını kirden kayış gibi olmuş paltosunun ceplerine doldururdu. Yalnızca yerdeki kağıtları toplamak için yere eğilmezdi Kamil. Özellikle …

AYRINTILAR...