YER EŞİĞİ – ŞİİR – AYDANUR SARAÇ

 1.

güzden kalma çıngırak sesi kadar eskimiş bu ev
yetmiyor öyle güzel dilekler artık

ellerimi düşürdüğüm avluya bakıyorsunuz gösterişsiz elbise gibi
durduğum

uzun bir uyku için mi buradasınız hepiniz
yarımı tamamlamak için mi ölümün başında

korkuyu aştım, tatlı bir uykuyla terk ettim onu kentin
kalabalığından sessizce sürükledim kendimi

kurumuş yapraklar döküldü dilimden, cümleler bitti sonra hiçliğin
karanlık sesini çektim içime

gittim gittim yaşamak arzusu ile

 

2.

hiç unutmadım ölümün bize misafir geldiği sonbaharı* yaşlı
ağaç köklerini unutmuştu o mevsim, neden sustuğunu
iniltisini bırakıyor gürültüye telaşa gerek kalmadan

pazen örtüye sarıyor, her gün biraz daha azalma kaygısıyla ama sakin
bilgece öyle oturup köşe başında sırayı bekleyerek
şimdi dilini unutan surlar, ahşap kokusuna sırlanmış öyküler taşıyor

kızılcık ağacına oradan iç odalarına evlerin
evler ninnilerle bekliyor sevilmeyi

sevilmiyor evler, bir karmaşaya dönüşüyor hayat içinde
boğulduğum, kuşlar gidiyor bu yüzden, sesler de…

parça parça akıyor ömür. içerde binlerce ölü, dışarda binlerce ölü!

tanrı üstümüzdeydi oysa her gece
çelimsiz anılar için, taşlaşan ruhlar için

 

 

*sema güler, üçlemeler

YAZAR: medakitap

mm

Check Also

“TANRI VE KRAL İNDRA” ÜZERİNE BİR DENEME – SEDA ZENGİN

Yabancı, yabancı, gitme ve beni bırakma* paradesee jaana nai परदेसी जाना नै     . …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir