Şiirimizin unutulmazlarından biri olan Cemal Süreya, “Seviş Yolcu”da şiirimiz üzerine önemli bir saptamada bulunur. Sayfalarca süren, sayısız kitabın okunup ayrıntılarına dalarak yapılacak araştırmalar sonucu ortaya konabilecek bir saptamayı, hem de şiirin diliyle söyleyiverir. Bir anda söyleniverilmiş gibi rahat bir dize kurgusuyla…
Nedir o saptama?
Okuyalım:
“Barış demiştir ve güvercin tıkmışlardır boğazına / Bu yüzden edep kuralı gözetmez Anadolu ermişi”.
“Bu yüzden kimi zaman zordur ayırmak / Üstünü başını yırtmış ağıtlardan şiiri”.
***
Cemal Süreya, yalnızca şiirini yazan değil, kendinden önce yazılmış olan şiirler ve döneminin şiirleri üzerine düşünen, onları sorgulayarak anlamaya çalışan, bu çabalarını da yazıya döküp başkalarıyla paylaşan birisiydi.
Bundandır böylesine rahat bir söyleyişle, şiirimiz üzerine bir bilim insanı tavrıyla saptamada bulunabilmesi…
Günümüz şairlerinden Şeref Bilsel de yalnızca şiirini yazan ve yalnızca şiiriyle ilgili yankıların peşinde koşan birisi değil. Bir yandan şiirini üretiyor, bir yandansa, şiirimizin serüveni, geçmişi, bugünü, geleceği üzerine düşünüyor.
İstanbul’da yaşayan Bilsel, “Şiirin Gündemi” başlığı altında bir konuşma için Ankara’ya geldi. Söyledikleri, Cemal Süreya’nın dizelerindeki saptamalarıyla örtüştü elbette…
***
Şiirin gündemi ne olabilirki?
Şiirin gündemi, şairin, şairlerin gündemi demek aynı zamanda.
Onların gündemini ise, toplumsal yaşamın yakıcı olaylarla sarsıldığı süreçlerde, toplumun gündemi oluşturur doğal olarak. Oluşturması gerekir. Şaire biraz da böyle bir gündem sorumluluğu yükler toplum ve tarih.
Yakıcı olayların öne çıktığı süreçlerde, şairlerin tartışma ve düşünme gündemine öncelik olarak şiirin teknik sorunlarını koyması adeta olanaksızdır.
Şeref Bilsel de dedi ki:
“Bizde şiirden bahsetmek, sadece şirden bahsetmek anlamına gelmiyor. Şairlerin şiir dışında da bir duruşunun olduğunu görüyoruz. Bir hayat da yanında istiyorlar sizden.”
***
Söyleşide, şiirimizle ilgili birçok tartışma noktasına, bir söyleşi bağlamında değinilebileceği kadar değinildi… Ülkemizde 3 bin civarında şiir kitabı yayımlanmış insan olmasına karşın, şiir kitaplarının 200 satmasından 1980 kuşağı denilince yalnızca dört-beş kişinin adının anılması, oysa o kuşağın öne çıkmış olmasa da birçok şairinin bulunduğuna, edebiyaımızda kadın şair sayısının 1980 sonrasında artmasına dek birçok konu üzerinde duruldu.
***
Ankara’nın genç yayınevlerinden Medakitap ile Zaytung Zone bir süredir ortak etkinlikler gerçekleştiriyor. “Ankara Edebiyat Buluşmaları” adıyla yapılan etkinliklerin 10 Aralık’taki konuğuydu Şeref Bilsel. Yönlendiricileri Serdar Aydın ve Ali Hikmet Eren olan etkinlikte “Şiirin Gündemi” başlığı altında düşünceler ortaya konuldu.
10 Aralık’tı. Dünya İnsan Hakları Günü.
O akşam, İstanbul’daki Beşiktaş-Bursaspor maçı sonrasında canlı bomba saldırıları yaşandı.
En büyük insan hakkı ise yaşama hakkıydı elbette.
Şiirin gündemi de öncelikle yaşama hakkını savunmak…
Cemal Süreya’nın dizelerini anımsadım o günün akşamındaki saldırının ardından…
“Bu yüzden kimi zaman zordur ayırmak / Üstünü başını yırtmış ağıtlardan şiiri”.
(Başkent Gazetesi, 14 Aralık 2016)
M. Mahzun DOĞAN Fotoğraf: Murat KARACAN