YAZILAR

ÇİZGİLER ÖYKÜYLE BULUŞTUĞUNDA: ÇİZGİROMAN- Gökhan TOK

    Resimlerle bir şeyler anlatmak oldukça eski bir gelenek. Kökeni antik Mısır uygarlığının hiyeroglif yazısına dek uzanıyor. Resimlerle bir öykü anlatmak geleneği, Eski Yunan dönemine ait vazoların üzerine işlenmiş resimlerle anlatılan öykülerde de karşımıza çıkar. Çinliler de ipek kumaşlar üzerine çizdikleri resimlerle öyküler anlatırlardı. Bu tarihi örnekler bir anlamda …

AYRINTILAR...

BİR GELECEK TASARIMI: BİLİMKURGU – Gökhan TOK

Jules Verne’le ortak bir yönünüz var. Aynı ortak yön Shakespeare’le Frank Herbert arasında,  sizinle benim, atalarımızla torunlarımız arasında da var. Bu ortak yön aslında insan olmanın temel koşularından biri: hayal kurmak. Hepimiz, tüm insanlar yeryüzünde var olduğu yüz binlerce yıldır hayal kuruyor. Geleceğini, erişmek istediği tutkularını, sevdikleriyle paylaşmak istediklerini ve …

AYRINTILAR...

ŞİİRİN KA(A)N’I YA DA SONRAYA ‘MEKTUP…’ – Serdar AYDIN

Yarım kalmış acılar denizi pencereme konardı geceyle, savrulurdum. Gözyaşı kokusuyla dolu bir kuğu, zamanın sonuna kalkan, sürgünümdü; göz mavisi duman,   Boz bulanık bir gündü. Yağmur zaman zaman yağıyor, rüzgarın uğultusu hiç dinmiyordu. O gün, Şair Kaan İnce’nin anısına bir toplantı düzenleneceğini biliyordum. Yanımdaki Mahzun arkadaşımla toplantının yapılacağı salona ulaşmıştık. …

AYRINTILAR...

ALFONSİNA STORNİ’DEN BİZE KALAN: DENİZE DOĞRU – Gökhan TOK

Eğer telefonla beni arayacak olursa Gittiğimi söyle, boşuna uğraşmasın.   Çok da iyi dinlemiyordum aslında. Ali hikmet Eren’le Serdar Aydın konuşuyorlardı. Ellerinde Medakitaplar arasına Eylül 2016’da katılan son kitaplar vardı. İçlerinden birini almış hararetle şiirler okuyorlardı. Neden sonra okumayı bırakıp bana döndüler: “Bak bu şiir sana uyuyor,” dediler. “Harcanıp tükeniyorum …

AYRINTILAR...

YALNIZLIKLAR… – Serdar AYDIN

Edebiyat türleri arasındaki farklılıklar, ortak malzeme dil olmasına rağmen, dilin kullanım şekillerinden ve türün tekniğinden kaynaklanır. Kimi türler birbirine yakınlaşırken, kimisi ise uzaklaşma eğilimindedir. Öykü ile roman arasında dil kullanımı ve teknik açıdan görece bir ortaklıktan söz edilebilir. Buna karşılık şiir, bambaşka bir bağlam oluşturur. Şiirdeki dil kullanımı, teknik, ifadelendirme …

AYRINTILAR...

“UYYYY… AHA!” – AHMET GÜNBAŞ

Mahzun Doğan, “Şair Ceketli Çocuk” imajıyla belleklere kazınan Kazım Koyuncu’dan yansıyan esintiyi, ünlü şarkıcının kanserle noktalanan 33 yıllık yaşamına eşdeğer bölümler halinde şiirleştirmiş. “Uyyyy… Aha!” adını taşıyan kitap, Karadenizli şarkıcının ikinci albümünde yer alan bir türküden alınmış. Meydan okuması, başkaldırısı, sevdası, destanı, ağıtı, güzellemesi, coşkusu, çığlığı hepsi iç içe!.. Kitabın …

AYRINTILAR...

MAYIS BİTİYORDU – Öykü – MURAT DARILMAZ

Karşı masadan yükselen ses dikkatini çekti. Bugünlerde yükselen her ses dikkatini çekiyordu. Kadın yüksek tonda konuşmaya başlamıştı. Adam, “Ne gereği var canım? Gereksiz. Henüz yemeğimizi bile yemedik.” deyip duruyor, bir yandan da kadını bileğinden, bastırıyordu. Kadın sesini biraz alçalttı. Sonra adam sağına soluna bakarak bileği bıraktı. Tuzluk yana devrildi. Buraya …

AYRINTILAR...

“DENİZ KÜSTÜ”YÜ GAZETEDEN OKUMAK… – M. MAHZUN DOĞAN

Dinleyicileri gençlerden oluşan bir söyleşide, “Ben Yaşar Kemal’in ‘Deniz Küstü’ romanını ilk olarak bir günlük gazetede okumuştum” desem, bana nasıl bakıp, ne düşüneceklerini merak ediyorum. Ediyorum da, onların bakışlarını şöyle bir süzüp, devamla, “Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan Adnan Yücel’e, Can Yücel’den Hasan Hüseyin’e, Ümit Yaşar Oğuzcan’dan A. Hicri İzgören’e dek birçok …

AYRINTILAR...

BİR YAPBOZUN ZAVALLI PARÇALARI – ALİ HİKMET EREN

George perec, ‘Yaşam Kullanma Kılavuzu’ adlı kitabının ilk sayfalarını bir yapboz’un kurulum ve yapım mantığına ayırıyor.  Roman, Paul Klee’nin “Göz, yapıtta kendisi için hazırlanmış yolları izler” önsözüyle başlıyor. Aslında Klee, bir sanat yapıtının estetik özelliklerinden yola çıkarak, onu tüketenin kendi algı duyarlığına göre yorum ve izleme yapmasını anlatmaktadır. Algının seçiciliği, …

AYRINTILAR...

ŞİİR NE KADAR UZAKTA? – ALİ HİKMET EREN

(eternity and a day…)   kimi zaman yarım kalmış bir şiirin sonrasını yazamazsınız. hatta yazdığınız bir dizede, kullandığınız ama içinize sinmeyen, onun yerine o dizenin tam da aynadaki görüntüsü olacak o tılsımlı sözcüğü aramakla geçer bütün günleriniz. sonuçta zaman; bir çocuktur. dilinde denizin tuz tadı, sahilde iskambil oynayarak geçiriyordur günlerini. …

AYRINTILAR...