kutsanmış zaferlere itiraz
ölü çocuklara
küçük bir çocuk kollarındaki
ikindi sıcağında sonsuzluğa uyuyan
onun gözlerine baktım ve dudaklarına
mor bir ışığın kalmak için durduğu
az önce bir oyun tutuyordun belki ellerinde
ben ondan sonra bal kovanlarına baktım aynı gün
karınca dolu tepelere, hepsi aynı fısıltıyla tutunmuştu birbirine
yaşamak kutsal kardeşlerim
uzaktan gelen kasırgaya baktım sonra
tepeden düşen o korkunç ateşe, ezip geçecek fesleğenleri geceleyin
ince dalları ve yaşlı bir ormanı…
orada başka bir çocuk dönüp gökyüzüne soracak
-tanrım tanrım bu son mu şimdi, bu yemek
bu ayin, bu ezan-
ama niçin?”